Avrupa içinde hukukların birleştirilebileceği daha doğrusu ortak bir hukuk bilincinin yaratılabileceği düşüncesi ilk olarak 1900 yılında Paris’te düzenlenen karşılaştırmalı hukuk kongresinde dile getirilmiştir. O dönemde ulusal hukuklar yeni yeni oluşmaya başlamış ve devletler kendi iç hukuklarını düzenlemeye başlamışlardır. Buradan hareketle, bir ulusun içindeki hukukun birleştirilmesi mümkün ise neden uluslararası alanda da hukuk birleştirilmesi düşüncesi doğmuştur.
Bu amaçla hazırlanmış ve başarıya ulaşmış iki çalışma mevcuttur. Bunlar; Hollandalı Hukukçu Ole Lando önderliğinde Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen uzmanlardan oluşan “Avrupa Sözleşme Hukuku Komisyonu” (Commission on European Contract Law)’nun hazırladığı “Avrupa Sözleşmeler Hukuku İlkeleri” (European Contract Law) ve Michael Joachim Bonell’in başında bulunduğu UNIDROIT (the Governing Council of the International Institute of the Unification of Private Law)’in hazırladığı “Uluslararası Ticari Sözleşme İlkeleri” (Principles of International Commercial Contracts)dir.
İlk kez 1973 yılında Ole Lando tarafından Ortak Ticaret Kanunu yaratılması gerektiğinin ileri sürülmesi ile beraber başlayan süreç 1980 ve 1981 yıllarında yapılan sempozyumlar sonucunda bir Komisyon’un kurulması ile devam etmiştir. Başında Hollandalı Hukukçu Ole Lando’nun bulunduğu Avrupa Sözleşmeler Hukuku Komisyonu Avrupa Birliğine üye devletlerden gelen toplam 20 hukukçudan (ki bunların çoğu akademisyendir) oluşmaktadır. Bu Komisyon, hiçbir hükûmete bağlı olmayıp özerk bir yapıda olmakla beraber Avrupa Birliği ve özel kuruluşlarca desteklenmiştir. Ancak üyelerden hiçbiri hükûmetler tarafından atanmış veya seçilmiş değildir. Bu bağımsızlığın temel nedeni İlkelerin hazırlanması sırasında hiçbir hükûmet ile bağlı olmamak ve tamamen özgürce çalışabilmektir.
İlkelerin amacı nedir?
Komisyonun amacı, Avrupa Ortak Ticaret Kanunu ’na ön basamak olabilecek ve hukukun genel kurallarını içeren kuralları saptamak ve bir anlamda modern lex mercatoria yaratmaktır. Sözleşmenin 1. Bölümünün 1:101:1.maddesinde de bu husus; “Bu İlkeler Avrupa Birliğinde sözleşmeler hukukunun genel kuralları olarak uygulanmak üzere hazırlanmıştır.” ifadesi ile belirtilmiştir.
Ayrıca Lando’ya göre bu İlkelerle varılmak istenen amaçlar;
- Özel sözleşmelerin yorumlanması konusundaki sıkıntıları ortadan kaldırmak,
- Ortak bir hukuk birliği geliştirmek,
- Hukukun genel ilkelerini tespit ederek uygulayıcılara yardımcı olmak,
- Lex mercatoria’yı yeniden yaratmak,
- Taraflarca hukuk seçimi yapılmamış olunması halinde uygulanacak genel kurallar koymaktır.
İlkeler devletler açısından bağlayıcı mıdır?
İlkeler henüz Avrupa Parlamentosu tarafından usulüne uygun şekilde yasalaştırılmadığından üye devletler açısından bağlayıcı değildir. Bağlayıcılığını, tarafların onu uygulanacak hukuk olarak seçmesinden, başka bir ifade ile yapacakları sözleşmenin bir parçası haline getirmelerinden veya sözleşmelerine “hukukun genel ilkeleri” veya “lex mercatoria”nın uygulanması konusunda anlaşmalarından almaktadır. Her ne kadar madde1:101:3’te tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları durumunda da bu İlkelerin uygulanacağı ifade edilmişse debu konuda doktrinde kesin bir görüş birliği yoktur. Ancak mesela İngiltere ve Fransa arasında yapılan Manş Tüneli Sözleşmesinde taraflarca bu İlkeler sözleşmenin bir parçası olarak kabul edilerek uygulanmıştır.
İlkelerin uygulanmasının avantajları nelerdir?
Bu ilkeler, Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanması zorunlu ilkeler olmamasına rağmen;
- Avrupa’da sınırlar arası yapılan ticarette kolaylık sağlar.
- Avrupa’da tek Pazar oluşmasına yardımcı olur.
- Sözleşmelerin tâbi olduğu müşterek hukuklar için altyapı oluşturur.
- Millî yasa koyucuları ve millî mahkemeler için rehber hükümler olarak alınabilir.
- Müşterek hukuk ile medenî hukuk arasında bir köprü görevini yerine getirir.
Kuşkusuz, taraflar sözleşmelerinin bu ilkelere tâbi olmasını açıkça istemişler veya sözleşmelerinde lex mercatoria’nın uygulanmasını öngörmüşlerse veya taraflarca seçilen uygulanacak hukuk ihtilafın çözümünde yetersiz kalmış ise, soruna çözüm getirmek üzere bu ilkeleri uygulamak veya bu ilkelerden faydalanmak imkân dahilindedir.
Av. Beyzanur YILMAZ