COMPLIANCE’IN KAVRAMI

    İngilizce bir kelime olan “compliance”, “uymak, razı olmak” anlamına gelen “to comply (with)” fiiline dayanmakta olup, “uygunluk, uyumlu olmak” şeklinde tercüme edilmektedir (1). Öğreti ve bazı yabancı hukuk düzenlerinde bu sorumluluk türü için “Regulatory Compliance (Yasal Uyumluluk)” kavramları da kullanılmaktadır. Bu kavram, yasal açıdan yapılması gerekenlerin karşılanmış olduğunu ifade eder. Buradaki yasallık, mevzuatta bulunan gerek birincil gerekse de ikincil nitelikteki kurallara uyumu ifade eder. Öğretide, kavram geniş anlamda yorumlanarak, “kurumsal yönetim ilkeleri/standartları” bulunan ve “uyum beyanı” açıklamış olan şirketlerin artık buna uymamanın yarattığı sonuçlardan sorumlu olacağı ve yöneticilerin de compliance sorumluluğuna gidilebileceği ileri sürülmüştür (2).

    Tüm bunların yanında compliance kavramı, kuralların ihlal edilmesini önleyen ve sorumluluktan kaçınmayı sağlayan girişimci ve örgütsel stratejiler anlamına da gelmektedir. Bu yönüyle compliance kavramı bir çeşit önleyici hukuk (preventive law) mekanizmasıdır (3). Sonuç olarak compliance, bir işletmenin mümkün olan en iyi organizasyon ile sorumluluktan kaçınması, uyumluluk için asgari eylemleri gerçekleştirmesidir. (4).

     

    COMPLIANCE’IN AMACI

    Compliance kavramı yalnızca yöneticilerin bir sorumluluk türünü tanımlamamakta, geniş anlamda bu sorumluluktan kaçınmak için alınan önlemler, kurulan organizasyonlar, alınan hizmetlerin tamamını ifade etmektedir.  Compliance’ın birincil amacı uyum risklerini önlemektir. Bu amaç doğrultusunda iki hedefi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, şirket organları ve çalışanlarının eylemlerinin hukuka uygun hale getirilmesidir. İkincisi ise hukuki ve cezai sorumluluk ile şirket itibarının kaybı gibi önemli ihlallerin şirket ve yönetim organı tarafından önlenmesidir. Compliance, hukuki yaptırımlara, finansal zararlara ve kurumsal itibar kayıplarına sebep olan düzenlemelerin, standartların ya da davranış kurallarının ihlali riskini önlemekte veya azaltmaktadır (5).

     Compliance’ın önleyici işlevinin yanında olası bir ihlal durumunda krizin üstesinden gelinmesi de temel amaçlarındandır. Compliance, hem yasa ihlallerini önleyen bir sistem hem de kriz yönetimi organizasyonunu ifade etmektedir (6).

    TÜRK HUKUKUNDA COMPLIANCE SORUMLULUĞU

    Türk Hukukunda compliance sorumluluğu ve compliance organizasyonunun kurulmasını düzenleyen doğrudan bir hüküm bulunmamaktadır. Compliance organizasyonu kurma yükümlülüğü TTK’nın yönetim kurulunun “Devredilemez görev ve yetkiler” başlıklı 375/1-e ve yönetim kurulunun “Özen ve bağlılık yükümlülüğü”nün düzenlendiği 369/1 maddesinden çıkarılmaktadır. Tüzel kişiliğe haiz bir anonim şirketin yasal yönetim ve temsil organı yönetim kurulu olup compliance organizasyonunun kurulması, uygulanması ve denetimi de yönetim kurulunun sorumluluğundadır (7). TTK m. 375/1-3 bendinde halka açık ya da kapalı şirket ayrımı yapılmamıştır (8).

    Yönetim kurulu, şirketteki kanuna aykırı işlemlerden ötürü TTK. m. 549 vd. hükümleri uyarınca sorumludur. Şirketin non-compliance bir uygulaması, şirketin yönetim ve/veya temsilinin kapsamına girip, kural olarak, yönetim kurulunun görev alanı içerisinde olacaktır. TTK. m. 553/1 uyarınca şirketi kapsamına alan bir kanuni düzenlemenin ihlali, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu konusunda yeterli olabilecektir (9).

    Türk Hukuk öğretisinde, temsil yetkisinin murahhas (icracı) üyelere devredilmesi halinde icra yetkisine sahip olmayan yönetim kurulu üyelerinin müteselsil sorumluluğuna etkisinin ne olacağı tartışmalıdır. Bir görüş, şirketin non-compliance eylemlerinden dolayı yönetim kurulu üyelerinin TTK m. 553/1 uyarınca sorumlu olabileceği ancak söz konusu eylem hakkında görev ve yetkinin bir murahhas ya da murahhas olmayan bir müdüre bırakılması halinde yönetim kurulu üyelerinin müteselsil sorumluluğu TTK m. 553/2-3 uyarınca kalkacağını ileri sürmüştür (10). Diğer bir görüş ise, yönetim kurulu üyelerinin, devredilemez nitelikteki üst gözetim yükümü, kurul organ olarak yönetim kuruluna ait olup, gözetim ise kusur sorumluluğu nedeniyle bireysel olarak yönetim kurulu üyelerine aittir (11).

    Türk Hukukunda etkin bir denetim ve düzenleme halka açık şirketlerde bulunmaktadır. Öyle ki Sermaye Piyasası Kurumu tarafından düzenleyici idari işlemler ihdas edilmekte ve halka açık şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerine uyup uymadıklarını denetlemektedir. Bu hususta TTK m. 1529/1 ve Sermaye Piyasası Kanunu m. 17 hükümleri şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerine uygun hareket etmesi ve denetimi hakkında en açık düzenlemelerdir (12).

     

    DÜNYADA COMPLIANCE ÖRNEKLERİ

    Tüm Dünyada son yıllarda şirketlerin rekabet hukuku ihlalleri, yolsuzluk, bankacılık ihlalleri, kara para aklama gibi haberleri göze çarpmaktadır. ABB, Siemens, Volkswagen gibi küresel ölçekte faaliyet gösteren pek çok meşhur firma aleyhine açılan yolsuzluk, rüşvet ve manipülasyon davaları geçmişte kamuoyun dikkatini çekmiştir. Avrupa Komisyonu, çeşitli gerekçelerle Google’a 2017 yılında 2,4 milyar Euro, 2018 yılında AB anti tröst kurallarını ihlal ettiği gerekçesi ile 4,34 milyar Euro, 2019 yılında ise piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesi ile 1,49 milyar Euro ile üç yılda toplam 8,23 milyar Euro para cezası kesmiştir (13). Söz konusu cezaların kesildiği yıllarda şirketin yöneticiliği yapmış kişilerin compliance sorumluluğu gündeme geleceğine şüphe bulunmamaktadır.

    Şirketlerin faaliyet gösterdiği alanlara göre pek çok farklı mevzuata uygun işlem yapması gerekebilmektedir. Çoğu zaman bunların hepsinin takibi en vasıflı yönetici için dahi imkansızdır. Şirketlerin ve yöneticilerin kendilerini ciddi yaptırım ve tazminatlardan korumak ve itibarlarının zedelenmesini önlemek için alanında uzman hukukçulardan yardım alması ve uyum süreçlerinin yönetilmesi büyük önem taşımaktadır.

     

    KAYNAKÇA

    1. Paslı, Ali, “Compliance Kavramının Anonim Ortaklıklar Hukukundaki Anlamı ve Sorumluluk Sistemine Etkisi, İÜHFM, C. 71, S. 2, Y. 2013, s. 317.
    2. Paslı, s. 318-319.
    3. Pulaşlı, Hasan, Complianve Kavramı ve Yönetim Organının Compliance Sorumluluğu, BATİDER, C. 35, S. 2, Y. 2019, s. 32; Paslı, s. 321.
    4. Pulaşlı, s. 32.
    5. Pulaşlı, s. 34.
    6. Pulaşlı, s. 34.
    7. Pulaşlı, s. 53.
    8. İsviçre Federal Mahkemesi’nin 24.03.2011 tarihli, IN_41/2011, I. Öffentlich-rechtliche Abteilung. Karar için bkz. Pulaşlı, s. 55 – 56.
    9. Paslı, s. 332.
    10. Paslı, s. 332.
    11. Pulaşlı, 58; Bkz. Yargıtay 11. HD, K.T: 07.10.1994, 1994/5009 E. 1994/7236 K.
    12. Detaylı bilgi için bkz. Yaşar, Tuğçe Nimet, Şirketler Hukuku Açısından “Compliance” Kavramı ve Borsaya Kayıtlı Şirketlerde Uygulaması, Doktora Tezi, Ankara 2018, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 336 vd.
    13. Pulaşlı, s. 30.